28 Mart 2014 Cuma

İHANET-CASUSLUK

 
Savaş ihtimali için plan yapmak başka, savaş çıkarmak için plan yapmak başka. Aylardır dinleniyoruz diye bağırıp, gizli bir toplantı bile yapmayı becerememek bam başka. Kimin kendi bekası için ihanet ettiği belli. Sızıntı varsa, olağan şüpheliler o toplantıya katılanlardır. Vatandaş aptal değil. Nefsi müdafaa olmadıkça savaş cinayettir. Savaş kışkırtıcılığı da insanlık suçudur. Ben toplumun menfaatleri için Julian Assange ''WikiLeaks'', Snowden gibilerin tarafındayım. Rezilliklerin üzerini örtmek amacıyla twitter, youtube gibi sosyal paylaşım sitelerine erişimi engelleyenlerin değil.

18 Mart 2014 Salı

Çığlık Doğudan Yükselir


Anasının kucağında çocuk!
Kırmızı bir leke göğsünde,
Ağlayanların göz yaşlarıyla karışıyor.
Dökülürken toprağın üzerine,
Sanki birbiriyle yarışıyor.
Silah sesleri, peşi sıra;
Yakında patlayan bombalar,
Çığlıklara karışıyor.
Ölüm kurtuluş belki,
Özgürlük sözde kaldıkça.
Dogmalar gerçeklerle karışıyor.
Bu yıkım hangi insana yakışıyor?
Kaçacak yer yok!
İki ucu boklu değnek,
Bir sağa bir sola bulaşıyor.
Ölümün nefesi şeytan bestesi,
İnsanlık kapı aralığında yaşıyor.

Tahir ÖZCAN 2014

14 Mart 2014 Cuma


- adem? + buyur allahım. - sana kadın yaratiyim mi? + valla, çok makbule geçer - tamam, önce şu kaburga kemiğini çıkaralım. + ne kaburgası? ne alakası var şimdi? - e kaburga kemiğinden yaratıcam kadını... + niye be? topraktan yaratsana beni yarattığın gibi. bissürü toprak var. - olmaz. + niye?... - kendini tekrar ediyor dedirtmem. sen uzan şimdi, anestezist melekler seni uyutucak. + başımıza iş aldık... ... - adem, uyan hadi. + nerdeyim ben? - cennettesin. sana kadın yarattım. adı havva. bak o ağacın altında oturuyor. + güzel olmuş, eline sağlık. - teşekkür ederim. şimdi, adem, bak, buralar hep cennet, istediğiniz gibi tadını çıkarın havvayla. ama şu ağaçtan yemeyin, o yasak. + ne işi var ki yasak ağacın cennette? - ben koydum. + niye? - heyecan katsın diye. + allah allah? bari bi tel örgüyle falan çevirseydin, madem yasak. neyse... peki şurdaki kim? - o mu? o şeytan. + e onun ne işi var peki cennette? - seni kandırıp benim yolumdan çevirebileceğini söyledi. ben de dedim ki kanmaz adem, sağlam çocuktur o dedim. giriyo musun iddiaya dedi. ben de giriyorum dedim. + e niye girdin ki iddiaya? boşverseydin. - meleklerin önünde sordu, hayır diyemedim. bak, dikkat et, seni kandırmaya çalışacak. eğer şeytana uyarsan senin bütün soyunu dünyaya göndermem gerekir. orda bana itaat etmeyenleri de cehenneme atarım, sonsuza kadar yakarım. + niye yakıyosun ki? zaten şeytanı sen sardın başımıza? - zebanileri yaratmış bulundum bi kere. canları sıkılmasın, yaksınlar işte, oyalanırlar. + tamam, naapalım... peki başka insanları ne zaman yaraticaksin? - benden bu kadar. şimdi siz havvayla çoğalıcaksınız. + iyi de, çocuklarımız kiminle çoğalıcak? - birbirleriyle. + nasıl yani? kardeşler, birbirleriyle mi? - evet. + iyi de, yaratıver bikaç çift insan daha da enseste gerek kalmasın. topraktan yaratmak istemiyosan onları da havva'nin kaburga kemiğinden yarat, ne biliyim. - olmaz. + valla, hikmetinden sual olunmaz ama, biraz saçma geliyor bana bütün bunlar. cennette yasak ağaç, şeytan, ensest... yani, neden böyle? - şüphesiz ki ben senin bilmediklerinden haberdarım. + ha, tamam o zaman... - hadi beline kuvvet, ben kaçtım, bikac bin sene sonra bi kitabım çıkıcak, onu yazmam lazım. + e daha vaktin varmış. - senin için bikaç bin yıl, benim katımda bikaç gün oluyor. hep kitaplarımda yazıcam bunları. hadi, kendine iyi bak. şeytana da dikkat et, çok kötüdür, hayal edemeyeceğin kadar kötüdür. ben yarattım, ordan biliyorum. + tamam allahim, dikkat ederim. hadi güle güle.

13 Mart 2014 Perşembe

Sen bana Ben sana


Güzeller bayramlarda süslenir.
Senin yüzün süstür bayramlara güzelim.
Çıkalım çarşı,cadde, sahil boyu gezelim.
Bir bakan göz,dönüp bir daha baksın sana.
Gurur bana,övünç bana,sen bana.

Yuvayı yapan dişi kuştur derler.
Sarayları kıskandırır, içindeysen iki göz oda.
Kuralım seninle bir çilingir sofrası.
Şarkılar sana,şiirler sana ben sana.
Bir kadeh,bir kadeh daha bana.

                  Tahir ÖZCAN 03-20014

12 Mart 2014 Çarşamba

İSLAM UYGARLIĞININ ANATOMİSİ



Avrupalı ilerlemeden bahseder, çünkü birkaç bilimsel buluş sayesinde, rahatlığı uygarlık sanan bir toplum oluşturmuştur.                                                                                            Benjamin Disraeli

İslam uygarlığı ise Büyük İskender’in, Yunanistan’dan getirdiği; Farisilerin Pers imparatorluğu ve Roma imparatorluğununki ile harmanlanan bilimi, buraları istila eden Müslümanların tanımasıyla başlamıştır. Ortodoks İslam anlayışı sayesinde gelişme ve yayılma olanağı bulan matematik ve fen, Haçlı seferleri ve Moğol istilaları sonucu yıkıma uğramıştır. Taşın taş üstünde kalmadığı bu dönemlerde ( 11. Yy ) gezgin dervişler sayesinde yayılan, bu dünyada ulaşılamayacak öbür dünya güzellikleri vaat eden, İmam Gazali ve takipçileri gibi vahiyi akıldan üstün tutan anlayışla son bulmuştur. Günümüz de bir İslam medeniyetinden bahsetmek güç. Ancak İmam Gazalici İslam geleneği yayılmaya devam ediyor.
Bu gün Siyasal İslam denilen toplumsal sorunun kökeni yukarıda anlattığım anlayıştır. Bilimin, ilerlemenin, aydınlanmanın önündeki bu engel, Rönesans öncesi Hıristiyan Avrupasını hatırlatıyor. O günlerin yöneticileri ve din adamları ile bu günün yöneticileri ve din adamlarını göz önüne getirin. Aradaki benzerliğe şaşıracaksınız. Çare ne mi dediniz: Gayet açık. Eğitim, bilim ve aydınlanma.
Bu yönde akan su dere, çay, nehir olup çağlayarak denize kavuşmak üzere harekete geçti. Bu gözle görülüyor artık. Toplumsal gelişmelerin günden geceye gerçekleşmesi beklenemez elbette, zira modernite 
gibi bunun da önüne geçilemez.

                                                                                                                      Tahir ÖZCAN

7 Mart 2014 Cuma

DIŞARIDAN HERKES

Dışarıdan herkes:- Görmemiş ol, savaş! 
İçimden bir ses:-Konuş! Konuş! Konuş! 

Dışarıdan herkes:-Böyle uslu, yavaş... 
İçimden bir ses:-SAVAŞ! SAVAŞ! SAVAŞ! 

Dışarıdan herkes:-Tıkırında işin...
İçimden bir ses:-Düşün! Düşün! Düşün!

Dışarıdan herkes:-Bugüne uy,barın...
İçimden bir ses:-Yarın! Yarın! Yarın!

CAHİT SITKI TARANCI

Öne Çıkan Yayın

MAGNUM

  Yalanla kurduğunu, Yalnız kendin yaşarsın. Hayatı yarışma yapanlar, Yaşamayı nasıl başarsın. Duyuldukça adın, Yaşam üzerinden taşar. En iy...