27 Ağustos 2016 Cumartesi

NİYE...

NİYE...
Ne oluyor
Bombalar değil mi patlayan
Onca insan ölmüyor mu her gün
Kimsenin umurunda değil mi
Bir zümreye ait olmak istiyor herkes
Niye
Niye dini olanın ihtiyacı yok ahlaka
Kimse paylaşmak istemiyor varını
Hiç kimse aldırmıyor
Yanındakinin feryadına
Dönüp bakmıyor düşene
Yazık değil mi karartmak yarınlarını
Çocukların
Sende çocuktun
O zaman bu nefret niye
Bunca saçmalık varken
Kuşatmışken kötülük her yanı
Ben de şiir yazmak istiyorum
Niye
Niye müzik sanat edebiyat
Sevginin ama gerçek sevginin
Zerresi yokken
Kahpelik bencillik ihanet ne çok
Tüketerek tükenirken hızla
İnsanlık denen varoluş
Niye
Etrafındaki herkesi satarak mı
Gidiliyor Cennete
Yoksa burada mı satılıyor
Bunca para kazanma hırsı
Yalnız cennetini almak için mi
Orada tek başına kalacaksan
O cennet Niye
Aslında niye iyi olmak için
Bir şeylerden korkman gereksin
Korksan da öleceksin
Gerçekten hiç düşündün mü
Kendi icadın olan zamana esirken herkes
Özgürlükten bu kadar çok bahsediyor
Niye
Kendini görmek için baktın mı hiç aynaya
Yada çevrene dünyaya evrene
Ne oluyor
Ne olacaksa oluyor işte
Sen neye karşı duruyorsun
Ağla kaybettiklerine
Ve sor kendine
Bunca başarısızlık çıkarmış ortaya
Sonu gelmez ihtiraslarıyla insan
En ufak bir pişmanlık duymamak
Niye...
T. Özcan ağustos 2016

21 Ağustos 2016 Pazar

OKUMAK



Bursa’da tanıştığım başka bir kitapçıya gittim.
-“İngilizce ders verilir.” diye bir kağıda yazsam da, sizin dükkanın camına kağıdı yapıştırsam, nasıl olur?
-İş çıkmaz! dedi.
-Neden?
-Şimdi herkes İngilizce ders veriyor. Manav dükkanlarından, berber dükkanlarına kadar bak, hepsinin camında “İngilizce ders verilir” diye kağıtlar asılı… Ağaçlara, duvarlara bile kağıt asmışlar. İngilizce dersi bu hızla giderse, ders verenler dersi alanlardan fazla olacak. O zaman, Türkçe ders verenlere iş çıkacak. En iyisi, siz Türkçe dersi verin.
Güldüm.
-Şaka değil, dedi, şuraya “Eski Türkçe dersi verilir” diye bir kağıt asalım, bak kaç kişi gelecek.
Dediğini yaptık. Bir hafta sonra dört öğrencim oldu. Bunlar, dokuzla on üç yaş arasında çocuklardı. Eski kitapları okumak isteyen gençlerden gelir sanmıştım, oysa çocuklar geldi.
Önce bir baba geldi.
-Kuran dersi verir misin? dedi.
Bu, hiç hesapta yoktu.
-Veririm… dedim.
Adam, çocuğunu göndermeden önce, beni Kuran’dan bir sınava çekti. Vaktiyle hafız olmanın bir zaman gelip yararını göreceğimi hiç ummamıştım. Kuran öğrencileri birken iki, ikiyken üç oldu.
Her sabah Ulucami’ye gidiyoruz. Öğrencilerime Kuran dersini camide veriyorum. Öğrenciler sekize çıkınca, başıma bir iş gelecek diye korkmaya başladım. Çocuklarının iyi yetiştiğine memnun babalar birbirlerine haber veriyorlar. Çocuklardan birinin babası, bigün,
-Maaşallah, çok çabuk öğretiyorsunuz, dedi. Bizim oğlana bir hoca ders veriyordu. Oğlan bir yılda “Amme”ye gelemedi.
Durum iyi. Hani içimden, “Sürgünden sonra da Bursa’da kalsam, bu Kuran dersi hiç de kötü iş değilmiş…” diye geçiriyorum.
Bir sabah yine Ulucami’de bekledim. Öğrencilerimden hiçbiri gelmedi. Ertesi gün de gelmediler. Camide yanış olduğum, müezzin ya da kayyum gibi biri vardı, ona nedenini sordum. Kem küm ediyor, ağzından baklayı çıkarmıyor.
-Hastalanmışlardır, diyor.
-Salgın hastalığına tutulmadılar ya bunlar… Hiçbiri gelmiyor.
Bir daha öğrencilerim gelmedi. Sonradan öğrendim.
Öğrencilerimden birinin babasına,
-Oğlunuza kim Kuran okutuyor? Biliyor musunuz? diye sormuşlar.
-Hafız Aziz! Demiş.
-Hafız mı? Ne hafızı? Tam hafızı bulmuşsunuz maaşallah…
Ne olduğumuzu anlatmışlar.
Bunu bana bigün, kahvede ahbap olduğum, ama kim olduğumu bilmeyen bir adam anlattı.
-Ah kardeşim ah, dedi, İstanbul’dan buraya sürgün ediyorlarmış, burada hafızız diye ortaya çıkıyorlarmış. Bu heriflerin girmediği kılıf yok… Az kaldı ben de çocuğumu gönderecektim. Öyle de güzel, çabuk öğretiyormuş ki… Az kaldı çocuğu zehirletecektik… Böyle bir adamın Ulucami’de hafızlık edeceği kimin aklına gelir?
[Bir Sürgünün Anıları | Aziz Nesin]

Öne Çıkan Yayın

MAGNUM

  Yalanla kurduğunu, Yalnız kendin yaşarsın. Hayatı yarışma yapanlar, Yaşamayı nasıl başarsın. Duyuldukça adın, Yaşam üzerinden taşar. En iy...