20 Temmuz 2011 Çarşamba

“Demokrasi“



Yönetilen insanlar tüm branşlarda doğrudan veya dolaylı olarak yönetime katıldıkları zaman bu yönetim demokratiktir ve eğer üç güce (yasama, yürütme ve yargı) yayılan katılımları sadece fiziksel olarak doğrudan olamayacakları zaman dolaylı olurlarsa bu yönetim tam demokratiktir. Kadınları dışarıda tutmamak için tüm insanlar diyorum; ve aslında, pratikte zorunlu hale gelen savaş olgularının dışında, kadınları dışta tutmaya yolaçacak hiçbir ilke olamaz. Ne olursa olsun katılım istisnaları, yurttaşların yönetiminin ancak dolaylı olması ve bunun sonucu genelde fiziksel bir olanaksızlığın bahane edildiği birçok durumda etkisiz hale getirilmesi olgusu, başkasının ve kendisinin yönetimi için çağrıldıkları sürece bazı insan kitlelerinin yetersizliği, alçaklığı gibi olguların üreteci olan ahlaksal olgu, demokrasinin tam ve içten gerçekleşmesine her zaman engel olmaktadırlar. Çok sayıda kabileye ve yerel örgütlere bölünmüş veya çok sınırlı bazı eski toplumlar, büyük bir oranda dinsel olan geleneklerin hükümranlığı ve hemen hemen kendiliğinden olan yönetimlerle demokrasiye yaklaşmışlardır ki diğer toplumlar bunları sistematik düzenlemeler ve kesin yasalarla gerçekleştirememişlerdir.

Bununla birlikte yalnızca ikinci tür toplumlar akılcı biçimde amacı görmüşlerdir; ama amaç bir ideal olarak kalmış ve aslında aklın ve ahlakın egemenliği ile karıştırılmıştır. Tarihsel olarak demokrasi, belirli bir toplumda çoğunluğun tutkularını, azınlığın tutkularının üstüne çıkarmak için belirli dönemlerdeki bir seri çabadan başka birşey değildir; bu da çoğu zaman aristokrasiye ve monarşiye özgü yönetim araçlarının kullanımı veya tehdidi ile olur. Demagoglar, hatipler, diktatörler, yargıçlar, despotlar, bazı konseyler veya kurullarda tutkunun demokrasilerde, amaçlarını, yönetme hakkından az veya çok vazgeçerek egemen kılmak için devreye soktuğu araçlardır. Böyle bir durumda araç kolaylıkla işçinin karşısına çıkmaktadır; ama ne olursa olsun, ayaklanan kitleleri canlandıran tutku kör de olsa, genelde tekel yönetimlerin ortak itkisinden daha haklıdır. Bencillik doğal olarak küçük sayıya göre büyük sayıda daha az kötüdür, çünkü tasarımlanan araçlar haksız ve korkunç olabilseler de, ilkede ortak oldukları için amaçlar itiraf edilebilirler.

|Charles Renouiver|

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

MAGNUM

  Yalanla kurduğunu, Yalnız kendin yaşarsın. Hayatı yarışma yapanlar, Yaşamayı nasıl başarsın. Duyuldukça adın, Yaşam üzerinden taşar. En iy...