Birkaç
duble her zamankinden…
Belki
biraz fazla işte, bir de yolluk,
Oturmadan
direksiyona,
Kalem
ile cilalasak ne olur?
Eve
kadar yirmi kilometre az değil,
O
yolluk sebebim olur.
Yalnızlık,
çökmüşlük, boşluk hissi.
Terk edilmişliğin
psikolojisi.
Loş
odada boş bir masa,
Yok
boş değil üzerinde telefon.
Aklında
yan konsolun çekmecesi.
İçindeki
altı patlar, doldurmuştu kendisi.
Çalmazsa
telefon bir müddet ne olur?
Ya
da kapının zili, sebebim olur.
Dar
sokağın merdivenli bitişi,
Bahçe
duvarından sarkan sümbüller,
Hafif
bir bahar esintisi.
Gözlerimi
kapatıp içime çeksem,
Bir
nefeste bu güzelliği ne olur?
Ters
bir adım, tökezledim, düştüm.
Gözümü
açamadan sebebim olur.
Nefes
aldığımız parkımızda iş makineleri
Bıraksak
sökecekler şehrin ciğerini
Genç
yaşlı gitgide gür çıkarken sesi
Çevik
kuvvet yaklaşıyor endişesi
Ya
hücum ederse halkın üzerine
Tomasıyla,
gazıyla, plastik mermisiyle
En
önde karşılayanlardansak biz ne olur
O
ağaçlar, çimen, çiçek sebebim olur
Bağış
bekleyen hasta ve umutsuz çocuk,
Gözleri
görmeyen güzeller güzeli bir kız,
Belki
de yanmış yok olmuş bir yüz.
Gülümsüyor
bak aldığı ameliyat haberine.
Benim
parçalarımsa bekledikleri ne olur?
Onlarda
yaşarım işte ne güzel sebebim olur.
Tahir
ÖZCAN Temmuz 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder