MAY
Mayıs ayı’nın ismi (May) Roma
mitolojisinde bahar-bereket tanrıçası olan Miai'den gelir. Bu ayda Miai için
şenlikler düzenlenirmiş ve Miai'nin bayramı kutlanırmış. Aynı zamanda birçok
tarihsel olayların cereyan ettiği bir ay. Ülkemiz hatta yakın geçmişimiz için
de, şehrimiz için de geçerli bu söylediğim. İnsanların kendi icat ettikleri
takvimin bazı günlerine kutsiyet ve önem arz etmelerini hiç anlamamışımdır.
Toplumlar yaşadıkları önemli olayların yıldönümlerini anmayı kutlamayı
gelenek haline getirmişler. Hemen ayın başında “1 Mayıs” çalışan emekçilerin
bayramını kutlarız. Ayın ilk haftası kadim bir gelenek olan “Hıdırellez’i’’
kutlarız. Ayrıca 6 Mayıs üç fidanın idam edildiği tarihtir. Mayıs’ın 19’unda da
Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı ve milli mücadeleyi başlattığı günü de
“Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutluyoruz. Mayıs ayının 27’ si ise darbe ile
hatırlanır. Sonrasında yapılan Anayasa halen birçok kesim tarafından
Türkiye’nin en özgürlükçü Anayasası kabul edilir. 80 ihtilali ile rafa kalktı
ve bu günün bayram olarak kutlanmasından vazgeçildi.
Ben de, Mayıs ayında yaşanmış
birbirleriyle ilintili tarihi ve anı değeri olan, bizi geçmişe götürecek enteresan
bir paylaşım yapmak istiyorum. İsmet Paşa Stadından, üç fidana bağlanan ilginç
bir hikaye…
Kocaelispor’un başarılarına ev sahipliği yapan kentin önemli değeri
İsmet Paşa stadını bilmeyen yoktur.
Kocaelispor Kulübü, bilhassa futbol takımı şehrimiz için çok önem arz
eder. Gençlerimiz ve yetişkinlerimiz için gurur ve motivasyon kaynağıdır.
Geçmişte süper ligde gururumuz olmuş, kupalar almış, şampiyonluğu kovalamış,
bizi heyecanlandırmıştı. Bunda seyircimizin ve iç saha maçlarını oynadığı İsmet
Paşa stadının atmosferinin önemi çoktur. Büyük takımların çekinerek geldiği,
çoğunlukla da üzülerek döndüğü bir deplasman olmuştur hep. Sonra politik,
ekonomik ve idari sebeplerden Kocaelispor amatör lige kadar düştü. Bir süre
yerinde saydıktan sonra sevgili Bahri Yavuz’un başkanlığı ile yeni bir ruh
yakaladık ve kulüp yükselmeye başladı. İkinci lige çıkmak için final mücadelesi
verdiyse de bu defa şansı yaver gitmedi. Bir dahaki sefere başkanın ve ekibinin
inadı sabrı ve dirayeti ile yarım kalan işini tamamlayacağına eminim.
Kocaelispor bu mücadeleyi verirken İsmet Paşa Stadı da sporseverlere son
kez ev sahipliğini yaptı. Rezidans ve konut yapılmak üzere toplu konut
idaresine devredilen İsmet Paşa Stadı, kentteki anı değeri olan birçok şey
gibi, birçok Cumhuriyet dönemi kazanımı gibi yok olmak üzere…
1970 den önce inşaatına başlanan stad 76 da tamamlandı ve bundan 39 yıl
önce 1978 yılında hizmete açılmıştı. İnşaatın müteahhitliğini ”Çorapçı Kadir”
olarak bilinen Kadir Yenigün yapmıştı. Mimarı ise Bağcan Beydi (soy ismini teyit
edemedim). Tarihsel açıdan asıl önemi ise stadın inşaatında çalışan kişiler. Üç
fidan olarak anılan üç kişiden Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan kısa süre de olsa bu
inşaatta çalışmışlar. 18 Eylül 1970 de hapisten çıktıktan sonra askere
çağırıldı ama gitmedi. Kafasında başka planlar vardı. Öğrenci eylemlerini
bırakmış, mücadelelerini başka alanlarda yapmaya karar vermişlerdi. Asker
kaçağı olduğu için sürekli yer değiştiriyorlardı. İstanbul’dan Ankara ya
geçmeye karar vermişlerdi. İzmit’e gelmişler ve stadın inşaatında çalışmaya
başlamışlardı. Yine inşaatta çalışan Sami ustanın anlatmasına göre, bir gece onları stada almayan şantiye
bekçisini hırpalamışlardı. Sabit bir yerde kalamadıkları için gece inşaatta
kalmaya karar vermişlerdi ama bekçi onları tanımadığı için şantiyeye almak
istememişti. Bekçi’nin şikayeti üzerine kaçmak zorunda kalmışlardı. Bir sonraki
durakları Ankara’ydı. Hüseyin İnan ile buluştular, THKO nu kurdular ve orada
yakalandılar. Çıkarıldıkları mahkemece idamlarına karar verilmişti. Onları
idamdan kurtarmak isteyen Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü ve arkadaşları, NATO
dinlenme üssündeki İngiliz görevlileri kaçırmak üzere Fatsa da toplandılar.
Amaçlarını gerçekleştiremediler ve Kürkçü hariç hepsi öldü. Sevenleri de
sevmeyenleri de kabul edecektir ki artık ölümsüz birer efsane oldular.
Mayıs ayının en önemli günü aslında ikinci haftası kutlanan ‘’Anneler
Günü’’ dür bence. Sona bırakmam da o sebepten. Çocuk sahibi olsun olmasın, tüm
kadınların ‘’Anneler Günü’’nü kutlarım. Cenneti bu dünyada da ayaklarına sersek
yine de haklarını ödeyemeyiz.
Tahir Özcan 30 Mayıs 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder