Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var;
daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.
Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz;
daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.
Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz;
daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.
Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz;
daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var.
Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz;
daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.
Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz,
çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz.
Çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz,
Çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz,
Çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz.
Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık.
Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.
Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik.
Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık.
Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var.
Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik.
Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.
Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik.
Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.
Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz.
Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik.
Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.
Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır.
Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir.
Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir.
Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.
Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz.
Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.
Paylaşmak özel ve güzeldir, yaşamı paylaşmak, özel gün ve anları paylaşmak değer verip değerinizi bilen birileri olduğunu bilmek onunla paylaşmak ne kadar lüks artık onu bulmak ve kaybetmemek, dostluğu, sevgiyi, hüznü paylaşmak ne güzeldir tüm bunların tarihe karıştığı bir dönemde elde etmek ve yaşamak…”
George Carlin
26 Ağustos 2011 Cuma
BEDEL
Howard, yoksul bir ailenin çocuğuydu
ve okul giderlerini karşılamak için
kapı kapı dolaşarak eşyalar satıyordu.
O gün, hiçbir şey satamamıştı ve karnı da çok açtı.
Bundan sonra çalacağı ilk kapıdan
yiyecek birşeyler istemeye karar verdi.
Kapıyı açan sevimli genç bayanı görünce utandı.
Yiyecek bir şeyler yerine “Affedersiniz,
bir bardak su rica edebilir miyim?” diyebildi yalnızca.
Genç bayan, çocuğun aç olabileceğini düşünerek
kocaman bir bardak süt getirdi ona. Çocuk,
sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra
“Çok teşekkür ederim, borcum ne kadar?”
diye sordu genç bayana.
Genç bayan, “Borcunuz yok” diyerek,
yüzünde sıcak bir gülümsemeyle devam etti;
“Annem, gösterdiğimiz şefkat ve nezaket
karşılığı olarak asla bir bedel ödenmesini
beklemememizi öğretti bize” dedi.
Çocuk “O halde çok teşekkürler, yürekten
teşekkür ederim size” dedi. Howard Kelly,
evin önünden ayrıldığı zaman
kendisini yalnızca bedensel olarak değil,
ruhsal olarak da güçlü hissediyordu.
Yıllar sonra genç bayan çok ender rastlanan
bir hastalığa yakalanmıştı. Yöredeki doktorlar
çaresiz kalınca, hastalığı ile ilgili araştırmalar
yapılması için onu büyük kente gönderdiler.
Dr. Howard Kelly, konsültasyon yapması için
çağrıldığı hastanın hangi kasabadan geldiğini
duyunca heyecanlandı. Artık genç olmasa da
yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan bayanı
ilk gördüğü anda tanımıştı ve onun yaşamını
kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Uzun süren tedaviden sonra
bayan sağlığına kavuştu. Dr. Kelly,
denetlemesi için önüne getirilen faturaya
şöyle bir baktı ve üstüne birşeyler yazarak
zarfın içine koydu ve hasta bayanın odasına gönderdi.
Kadın elleri titreyerek aldı zarfı eline.
Açmaya korkuyordu… Hastane faturasını
asla ödeyemeyeceğini ve geri kalan yaşamı boyunca
bu faturayı ödemek için çalışacağını biliyordu.
Sonunda zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş
bir not dikkatini çekti. Kâğıtta şunlar yazılıydı:
“Hastane giderlerinin tamamı
bir bardak süt karşılığı ödenmiştir.”.
ve okul giderlerini karşılamak için
kapı kapı dolaşarak eşyalar satıyordu.
O gün, hiçbir şey satamamıştı ve karnı da çok açtı.
Bundan sonra çalacağı ilk kapıdan
yiyecek birşeyler istemeye karar verdi.
Kapıyı açan sevimli genç bayanı görünce utandı.
Yiyecek bir şeyler yerine “Affedersiniz,
bir bardak su rica edebilir miyim?” diyebildi yalnızca.
Genç bayan, çocuğun aç olabileceğini düşünerek
kocaman bir bardak süt getirdi ona. Çocuk,
sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra
“Çok teşekkür ederim, borcum ne kadar?”
diye sordu genç bayana.
Genç bayan, “Borcunuz yok” diyerek,
yüzünde sıcak bir gülümsemeyle devam etti;
“Annem, gösterdiğimiz şefkat ve nezaket
karşılığı olarak asla bir bedel ödenmesini
beklemememizi öğretti bize” dedi.
Çocuk “O halde çok teşekkürler, yürekten
teşekkür ederim size” dedi. Howard Kelly,
evin önünden ayrıldığı zaman
kendisini yalnızca bedensel olarak değil,
ruhsal olarak da güçlü hissediyordu.
Yıllar sonra genç bayan çok ender rastlanan
bir hastalığa yakalanmıştı. Yöredeki doktorlar
çaresiz kalınca, hastalığı ile ilgili araştırmalar
yapılması için onu büyük kente gönderdiler.
Dr. Howard Kelly, konsültasyon yapması için
çağrıldığı hastanın hangi kasabadan geldiğini
duyunca heyecanlandı. Artık genç olmasa da
yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan bayanı
ilk gördüğü anda tanımıştı ve onun yaşamını
kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Uzun süren tedaviden sonra
bayan sağlığına kavuştu. Dr. Kelly,
denetlemesi için önüne getirilen faturaya
şöyle bir baktı ve üstüne birşeyler yazarak
zarfın içine koydu ve hasta bayanın odasına gönderdi.
Kadın elleri titreyerek aldı zarfı eline.
Açmaya korkuyordu… Hastane faturasını
asla ödeyemeyeceğini ve geri kalan yaşamı boyunca
bu faturayı ödemek için çalışacağını biliyordu.
Sonunda zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş
bir not dikkatini çekti. Kâğıtta şunlar yazılıydı:
“Hastane giderlerinin tamamı
bir bardak süt karşılığı ödenmiştir.”.
Genel Kültür
1.Yürümek sağlık için iyi olsaydı, Postacılar ölümsüz olurdu.
2. Balina; tüm gün yüzer, sadece deniz ürünleri yer, bol su içer ve şişmanlar.
3. Bir tavşan bütün gün hoplasa da, zıplasa da sadece 15 yıl yaşar.
4. Bir kaplumbağa ise; hiç çalışmadan, hiçbir şey yapmadan 450 yıl yaşar.
SONUÇ:
EGZERSİZ in canı cehenneme!
2. Balina; tüm gün yüzer, sadece deniz ürünleri yer, bol su içer ve şişmanlar.
3. Bir tavşan bütün gün hoplasa da, zıplasa da sadece 15 yıl yaşar.
4. Bir kaplumbağa ise; hiç çalışmadan, hiçbir şey yapmadan 450 yıl yaşar.
SONUÇ:
EGZERSİZ in canı cehenneme!
"Düşmanını Kendi Silahı İle Yen"
Adamın biri Afrika’da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış.
Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş.
Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve
belli ki günlük yiyeceğini arıyor. “Şimdi başım dertte” diye düşünmüş minik...
köpek. Etrafına bakmış, yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparin geldiği yere dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.
Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş;
-Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha varmı?
Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak
dalların arasına saklanmış. “Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem
olacaktım” diye düşünmüş leopar.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler oldugunu anlatmış.
Leopar kopeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna “Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım” ,demiş.
Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
“Şimdi ne yapacağim” diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş.
Bunun yerine arkasını leoparın geldigi yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
-Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok!
21 Ağustos 2011 Pazar
BÜYÜMEK
Küçükken ne güzeldi.. Sevdiğin çocuğu öp kaç. Aşk şarkıları dinlemek yok. Kutu kutu pense oynarken ne kadar mutluyduk. Saklanbaçta birbirimizin yerini söylemeye çalışırdık. Şimdi saklandığımız yeri kendimiz bile bilmiyoruz. Düştüğümüzde dizlerimiz kanıyordu, şimdi ise kalbimiz. Reddedilme korkusu yoktu bir kez. Ağlasak bizim olurdu çünkü. Şimdi günlerce ağlıyoruz, ama bizim değil, başkasının oluyor. Salıncakta sallanırken her rengi aynı anda görebiliyorduk. Aşk filmlerindeki en acı karakterlerle değil, çizgi filmlerdeki en mutlu karakterle kendimizi özleştiriyorduk. Büyümeseydik, hayat aynı kalsaydı, kimse değişmeseydi KEŞKE...!
yorumsuz
Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgar: Rüzgar ne yöne eserse, otlar o yöne eğilir.KONFÜÇYUS
20 Ağustos 2011 Cumartesi
İŞ BAŞINA
Yere basan ayağa iş yoksa,
Kavrayan ele, konuşan dile,
Çaresiz babaya, çileli anaya iş
yoksa,
İş yoksa nişanlıya, yeni evliye,
İş yoksa mavi tuluma, beyaz
önlüğe...
İş düşüyor sıkılan dişe, düşünen
başa,
Isırılan yumruğa iş düşüyor.
İşten atıldıysa Aydın’ın inciri,
Tosya’nın pirinci pazardan
kovulduysa,
Pusuya düşürüldüyse Konya Ovası,
Yatağında öldürüldüyse Diyarbakır
karpuzu,
Çürütüldüyse Tuz Gölü’nün tuzu...
İş düşüyor yurtsever hocaya,
Hekime, hakime, savcıya, sanatçıya
iş düşüyor.
İş yoksa pancara, mısıra, fındığa,
İş yoksa hamsiye, palamuda,
mezgide,
Tekirdağ’ın sarı kızına,
Rize’nin çay filizine iş yoksa,
İş düşüyor dokumacıya,
doğramacıya,
Madenci ile makiniste iş düşüyor.
Amerikan sigarası patron olduysa,
İşten attıysa Samsun’u, Bafra’yı,
Yenice’yi,
Başa geçtiyse Beşinci Kol Beyi,
Teslim ettiyse tarlayı, tapanı, kutsal
bahçeyi...
İş düşüyor emekliye, şoföre, aşçıya
Yerdeki taşa, gökte uçan kuşa iş
düşüyor.
Yoğurda, süte, nohuda,
Ovaların bereketine, toprağın kutlu
etine
Geçirildiyse işgal üniforması,
Çalıştırılıyorsa hepsi gavur
hesabına,
İş düşüyor tornacıya, makineciye,
Ebeye gebeye, eczacıya iş düşüyor.
Atatürk Çiftliği’nin boynu
vurulduysa,
Tuzak kurulduysa Ceylanpınar’a,
Domuzları tıka basa doyurup da
Aç bıraktılarsa tiftik keçisini,
İş düşüyor kazmaya, küreğe,
tüfeğe,
İş düşüyor çarpan yüreğe!
Tıkadılarsa fabrika bacalarını,
Kestilerse çarşıların damarlarını,
Maltepe’de, Kocaeli’de, Bursa’da,
Falakaya yatırdılarsa dokumayı,
petrokimyayı,
Kırdılarsa sanayinin kollarını,
İş düşüyor mimara, mühendise,
Tüccara, yurtsever polise iş
düşüyor.
İş düşüyor Ayşe’ye, Fatma’ya,
Ali’ye, Veli’ye!
İş düşüyor ölüye diriye!
Haydi! Herkes işbaşına!
HÜSEYİN HAYDAR (AYDINLIK'TAN)
Kavrayan ele, konuşan dile,
Çaresiz babaya, çileli anaya iş
yoksa,
İş yoksa nişanlıya, yeni evliye,
İş yoksa mavi tuluma, beyaz
önlüğe...
İş düşüyor sıkılan dişe, düşünen
başa,
Isırılan yumruğa iş düşüyor.
İşten atıldıysa Aydın’ın inciri,
Tosya’nın pirinci pazardan
kovulduysa,
Pusuya düşürüldüyse Konya Ovası,
Yatağında öldürüldüyse Diyarbakır
karpuzu,
Çürütüldüyse Tuz Gölü’nün tuzu...
İş düşüyor yurtsever hocaya,
Hekime, hakime, savcıya, sanatçıya
iş düşüyor.
İş yoksa pancara, mısıra, fındığa,
İş yoksa hamsiye, palamuda,
mezgide,
Tekirdağ’ın sarı kızına,
Rize’nin çay filizine iş yoksa,
İş düşüyor dokumacıya,
doğramacıya,
Madenci ile makiniste iş düşüyor.
Amerikan sigarası patron olduysa,
İşten attıysa Samsun’u, Bafra’yı,
Yenice’yi,
Başa geçtiyse Beşinci Kol Beyi,
Teslim ettiyse tarlayı, tapanı, kutsal
bahçeyi...
İş düşüyor emekliye, şoföre, aşçıya
Yerdeki taşa, gökte uçan kuşa iş
düşüyor.
Yoğurda, süte, nohuda,
Ovaların bereketine, toprağın kutlu
etine
Geçirildiyse işgal üniforması,
Çalıştırılıyorsa hepsi gavur
hesabına,
İş düşüyor tornacıya, makineciye,
Ebeye gebeye, eczacıya iş düşüyor.
Atatürk Çiftliği’nin boynu
vurulduysa,
Tuzak kurulduysa Ceylanpınar’a,
Domuzları tıka basa doyurup da
Aç bıraktılarsa tiftik keçisini,
İş düşüyor kazmaya, küreğe,
tüfeğe,
İş düşüyor çarpan yüreğe!
Tıkadılarsa fabrika bacalarını,
Kestilerse çarşıların damarlarını,
Maltepe’de, Kocaeli’de, Bursa’da,
Falakaya yatırdılarsa dokumayı,
petrokimyayı,
Kırdılarsa sanayinin kollarını,
İş düşüyor mimara, mühendise,
Tüccara, yurtsever polise iş
düşüyor.
İş düşüyor Ayşe’ye, Fatma’ya,
Ali’ye, Veli’ye!
İş düşüyor ölüye diriye!
Haydi! Herkes işbaşına!
HÜSEYİN HAYDAR (AYDINLIK'TAN)
14 Ağustos 2011 Pazar
13 Ağustos 2011 Cumartesi
KUŞLAR
onlar vardılar
yüzaltmışbeşmilyon yıl önce bile
biz çöplenirken yer yüzünde
göğün hakimidir onlar
ve boğulduğumuzda kendi çöplüğümüzde
onlar hala var olacaklar
haklılar bence
leşlerimize yukarıdan bakacaklar
6 Ağustos 2011 Cumartesi
Sorma
Tutkulu aşklar, ruhlar arası verilen savaşlar vardı hayatımızda,
Değişen arkadaşlar,
Masum gibi görünen hin oğlu hin telaşlar,
Safça, arada kurnazca dökülen yaşlar,
Kim kimi neden niçin bağışlar?
Bilemem...
Zaman mıydı hızlı akan,
Akıntıya karşı kürek sallayanlar mıydık biz?
Söyleyemem...
Hayat mı zamanda tükettiğimiz?
Ya da bir filmde karın tokluğuna çalışan figüran mıyız biz?
Evet diyemem...
Tahir Özcan
2011
Değişen arkadaşlar,
Masum gibi görünen hin oğlu hin telaşlar,
Safça, arada kurnazca dökülen yaşlar,
Kim kimi neden niçin bağışlar?
Bilemem...
Zaman mıydı hızlı akan,
Akıntıya karşı kürek sallayanlar mıydık biz?
Söyleyemem...
Hayat mı zamanda tükettiğimiz?
Ya da bir filmde karın tokluğuna çalışan figüran mıyız biz?
Evet diyemem...
Tahir Özcan
2011
Genel Kültür
(D.NOEL)
World's First Dual Screen Laptop
|
One Eyed shark
Such a strange albino cub found in the belly of his dead mother - a bull shark in Mexico. Unfortunately baby had survived. It really isn’t all that surprising with all the pollution in our world that species are changing in odd and weird ways. This one eyed baby is supposed to be a bullshark, but this baby fetus is an albino with one eye and a cute smile. Even in death the little guy is smiling wide at the cameras. More after the break...
There are about 350 different types of sharks, but researchers think there are other sharks that haven't been discovered yet!
There are about 350 different types of sharks, but researchers think there are other sharks that haven't been discovered yet!
Amazing infinity Pool
Now, in the midst of a hot summer, when the window 30 and so want to enjoy a cool little water, it's time to talk about swimming pools. Infinity pools, dissolve in the boundless ocean or in the heavenly space, affect any imagination. The concept of infinity pools, originated in France, but now swimming pools of this type can be found only in luxury hotels the most prestigious resorts in the world of exotic as well as technology devices such pools can not be called cheap. The most striking impression infinity pools, located on hills or on hillsides, surrounded by green vegetation, and those that face the ocean, mingling with its endless expanse of blue. |
1. Amazing pool, infinity pools on the island of Bali. (Photo credit: Sean McGrath) (Photo credit: Sean McGrath) |
2. Swimming pool at "Shangri-la" on the island of Mactan, Cebu Province, Philippines. (Photo credit: bingbing) (Photo credit: bingbing) |
3. The swimming pool "Alila Ubud" in Bali. (Photo credit: Sean McGrath) (Photo credit: Sean McGrath) |
4. Pool, located on the plantation Munduk modding, Bali. (Photo credit: Shura) (Photo credit: Shura) |
5. Swimming pool on the island of Bali. (Photo credit: Shura) (Photo credit: Shura) |
6. Infinity pool, on the beach of the island of Bora Bora. (Photo credit: Duncan Rawlinson) (Photo credit: Duncan Rawlinson) |
7.Infinity pool, lit by the rays of sunset, merges with the ocean, Tahiti. Located next to the pool bar. (Photo credit: Duncan Rawlinson) (Photo credit: Duncan Rawlinson) |
8. Infinity pool, on the background of the ocean. (Photo credit: Carnaval King 08) (Photo credit: Carnaval King 08) |
9. Infinity pool, on the island of Bali. It seems that this pool is dissolved in the infinity. (Photo credit: Shura) (Photo credit: Shura) |
10. Infinity pool at the hotel, "St. John" on the island of Mykonos, Greece. (Photo credit: Upsilon Andromedae) (Photo credit: Upsilon Andromedae) |
11. View Infinity pool, at sunset. (Photo credit: Erik Ogan) (Photo credit: Erik Ogan) |
12. Sunset on the island of St. Martin. (Photo credit: Erik Ogan) (Photo credit: Erik Ogan) |
13. Infinity pool, in Acapulco. This pool is located on the side of a steep hill, surrounded by jungle. (Photo credit: CHRISTOPHER MACSURAK) (Photo credit: CHRISTOPHER MACSURAK) |
14. Infinity pool, spa Mountain Resort on a background of mountains Piton, Saint Lucia. (Photo credit: davitydave) (Photo credit: davitydave) |
15. Infinity pool, at a hotel in the city Zihuatanejo, Mexico. (Photo credit: Chris Martin) (Photo credit: Chris Martin) |
16. Swimming pool Wellness Clinic «Sha», not far from Benidorm, Spain. (Photo credit: John O'Nolan) (Photo credit: John O'Nolan) |
17. Swimming pool at "Villa Mahal", Turkey. (Photo credit: cloudzilla) (Photo credit: cloudzilla) |
18. Infinity pool, the hotel "Taj Malabar" in Cochin, India. (Photo credit: Brian Snelson) (Photo credit: Brian Snelson) |
19. Infinity pool-hotel «One & Only» on Reti-Ra, the Maldives. (Photo credit: Sarah_Ackerman) (Photo credit: Sarah_Ackerman) |
20. A rooftop swimming pool 57-story building casinos "Marina Bay Sands' in Singapore. Actually, this is not infinity pool, but still impressive. (Photo credit: green_kermit) (Photo credit: green_kermit) |
21. This pool is beautiful especially when the city lowered the twilight. (Photo credit: lecates) (Photo credit: lecates) |
22. Paradise Pool in the Maldives. (Photo credit: Sarah_Ackerman) (Photo credit: Sarah_Ackerman) |
23.Lovely pool, infinity pools, one pool of its kind in the whole complex, "Hacienda del Alamo," Spain. (Photo credit: Supermac1961) (Photo credit: Supermac1961) |
24. Infinity pool-hotel «Blue Jaz» in Garden City on the island of Samal. (Photo credit: Reuel Mark Delez) (Photo credit: Reuel Mark Delez) |
25. Infinity pool, on the background of the Indian Ocean. (Photo credit: Sarah_Ackerman) (Photo credit: Sarah_Ackerman) |
26. Infinity pool, the hotel "Taj Malabar." (Photo credit: Brian Snelson) (Photo credit: Brian Snelson) |
27. Infinity pool, in Indonesia. (Photo credit: Shura) (Photo credit: Shura) |
28. Southern California in anticipation of dusk. (Photo credit: ToGa Wanderings) (Photo credit: ToGa Wanderings) |
29. Infinity Pool, Santa Barbara. (Photo credit: Doc Searls) (Photo credit: Doc Searls) |
30. Beautiful panorama of Los Angeles. (Photo credit: Eric Chan) (Photo credit: Eric Chan) |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Öne Çıkan Yayın
MAGNUM
Yalanla kurduğunu, Yalnız kendin yaşarsın. Hayatı yarışma yapanlar, Yaşamayı nasıl başarsın. Duyuldukça adın, Yaşam üzerinden taşar. En iy...