17 Mart 2012 Cumartesi

Kadin Dediğin(CAN BABA DAN)




BAZEN ÖYLE BİR BAKAR Kİ, HELE BAZEN ÖYLE BİR SUSAR Kİ,
BİN TÜMCEYE BEDELDİR BU BAKMALARLA SUSMALAR.
Bu kadın üzülmeyi de bilir, ağlamayı da,kızmayı da.
Ama üzmemek lazım, ayrıca kızdırmaya da gelmez.
Gerçek bir kadın ezik durmaz.
Kambur yürümez, dimdik durur.
Kendine saygısı, güveni vardır.
Erkeğine can yoldaşı olur,destek olur, onu dinlemeyi bilir.
Bazen utangaç olur, bazen ürkek.
Soğuktan ya da yalnızlıktan korkabilir kadın.
Aptal olmaz gerçek bir kadın.
Bön bön bakmaz adamların suratına.
Hülyalı bakışları da olsa, zihni uyanık olur.
Hüznü, gökten deli deli yağan yağmur gibi olur, saçlarından akar.
Neşesi ise öyle renkli, öyle dağınık; saçları savrulur.
Kahkahaları vardır bu kadının, çın çın eder odaların duvarlarında. Sesi güzel olur kadının, biraz buğulu...
Arada bir pencereye yaslar başını,sokağa dalıp gider, bir şarkı söyler. Olgunluğuyla şaşırtır erkeği.
Bazen de öyle çocuk olur, öyle sağlam saçmalar ki,
yine, yine şaşırtır onu.Sıkmaz kadın,
bunaltmaz, yaşa yaşa bitmez.
Huzur verir varlığıyla. İçmesini de bilir kadının hası.
Bazı akşamlar anason kokulu tüter sofrasının sıcağı.
İçli bir türkü dinler bazen, üşür, sırtına hırkasını alır.
Konuşurken insanın yüzüne bakar kadın.
Kibirli olmaz. Kültürsüz olmaz. Bomboş olmaz kafası.
Dünyanın, ülkenin olaylarını bilir,anlar,
söyleyecek sözü vardır.
Kişiliklidir. Beceriklidir.
Tırnağı kırılınca üzülür, üzülür işte,
profesör de olsa, sultan da olsa,
boksör de olsa üzülür. Gerçek bir kadın hiçbir zaman reklam panolarındaki kızlara benzemez.
Etini teşhir etmez. Fosforlu bir taş gibiliği yoktur onun, loş bir cazibesi vardır.
Albenisi metrelerce öteden çarpar adamı.
Ne kadar örtüneceğini, ne kadar açılacağını, yerine ve zamanına görebilir.
Gerçek bir kadın Paris podyumlarında yürüyen,
17. yüzyılın vebalı kadınları gibi mankenlere benzemez.
Uzun saçları vardır kadının.
Yumuşak olur, güzel kokar.
Kadının hası saçlarını ne zaman toplayacağını, ne zaman salacağını bilir.
Kadına yaraşmaz soğukluk.
Gerçek bir kadın göbek atmayı, gerdan kırmayı, iyi becerir;
ama öyle her yerde masaların üstüne çıkıp oynamaz.
Havasında oldu mu, bir oynadı mı, herkes onu izler.
Kadın korunmayı sever, ama korunmaya muhtaç olmaz.

Erkekler korumayı severler, ama yine de güçsüz, zavallı kadınlardan hoşlanmazlar.

Güçlü kadından ise çekinirler, ona yanaşamazlar.

Kadının hası bu dengeyi kurmayı bilir;
gücünü erkeğin gözüne gözüne sokmaz.
Has kadına naz da yakışır, kapris de.

Öyle tatlı, öyle kıvamlı naz eder ki,
onun nazını erkek zevkle çeker.

Gerçek bir kadın şiir gibi olur,
mey gibi olur,
ömür gibi olur.

-Can YÜCEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

MAGNUM

  Yalanla kurduğunu, Yalnız kendin yaşarsın. Hayatı yarışma yapanlar, Yaşamayı nasıl başarsın. Duyuldukça adın, Yaşam üzerinden taşar. En iy...