17 Mayıs 2013 Cuma

AÇILIM ÜZERİNE AFORİZMALAR 3

CEVABINI BULAMADIĞIM SORULAR

Geçirdiğim sağlık operasyonu nedeniyle bir haftalık mecburi yatak istırahatim bugün son buluyor. Bu bir haftalık mecburiyetten dolayı normalde takip etmediğim kanalları farklı saatlerde izleme, internet sayfalarına girme imkanım oldu. Ortalama bir insan zekasına sahip olduğumu düşünerek cevabını bulamadığım bir kaç soru oluştu kafamda ve zekamı sorgulamaya başladım. Televizyonu kapatıp düşündüm ve hala mantıklı yanıtlar bulamadım. Herhangi bir siyasi kanadın savunuculuğu ya da Akp ye saldırı maksadıyla değil gerçekten anlamaya çalışmak adına tüm samimiyetimle bu sorulara cevap verecek birileri vardır umuduyla sormak istedim. 
Sadece son bir haftada Türkiye' de yaşanılanları gözlemlediğimde oluşan ve yanıt bulamadığım sorular bunlar. 

1) Sorgusuz sualsiz bir liderin peşinden gitmek için hangi yeteneklerinizin olması lazım. Örnek: İktidar olana kadar Abd düşmanı söylemleri olan bir lider ve bunu savunan kelli felli adamlar bugün en büyük Amerikancı. Bu kitle içerisinde bir tane yakın tarih bilen, bilmese de internet kullanıp Amerika'nın her yerde bas bas bağırmaktan çekinmediği Türkiye'nin Ortadoğu için kullanılacak en güzel maşa olduğunu ilan ettiği haberlerini okuyup, nedir acaba diye düşünen ve Amerika ile daha önce bu tarz ilişkilere giren ülkelerin düştüğü durumu analiz edebilen bir kişinin olmaması hiç garip değil mi?

2) Tüm bu 180 derece fikir dönüşleri için kamuoyu yaratılırken seçilen medya mensupları nasıl oluyor da bir gece de tüm kanallar da aynı cümlelerle değişen bu durumu keskince savunabiliyor? Bu dönüşüm anlatılırken sanki şöyle bir yol izleniyor gibi düşünmüyor musunuz sizler de? Bir gece öncesinden bu kitlenin toparlanıp kapalı kapılar ardında eğitime alınıyor da ertesi gün kanal dağıtımları yapılıyor ve başlıyorlar anlatmaya. Aynı cümlelerle hatta kelimelerle bu savunmanın yapılabilmesinin izahı nedir?

3) Neredeyse tamamına yakını müslüman olan bir kitlenin desteği ile iktidar olan bir parti liderinin bundan 20-30 yıl önce işçi iken şimdi Dünya'nın en zengin 8. Siyasetçisi olmasını tüm bu kitle nasıl içine sindirebiliyor? Sadece bir düğünde takılan ziynet ile buna inanabilmek, bu servetin oluşumunda hiç bir günahsız kuruşun olmadığına inanamak bu ticari ortamda mümkün müdür? Mümkün se eğer hiçbirimiz biri on bin yapacak ticari zekaya sahip değil miyiz Başbakan’ın evlatları kadar? Ya da bu sevap- günah söylemleri ile desteği alınan kitle nasıl olur da bal tutan parmağını yalar ya da her siyasetçi yapıyor o da yapmış az mı diye düşünebilir?

4) Bir lider düşünün ki bir bebeğin öksürük nöbeti çıksa yüreğinde hissedecekmiş gibi konuşuyor, bunun karşısında durmazsa Başbakanlığın bile boş olduğunu söylüyor ama öbür tarafta savunduğu teröristler bir başka ana kuzusunun kalbini çıkarıp yiyor, kol kola girdiği Abd'nin öldürdüğü savunmasız insan sayısını söylemeye gerek yok. Ve nasıl olur da o Başbakan 51 kişi için acılarını yaşama imkanı vermezken, vicdanı olan her insanın bu acıyı yaşaması, paylaşması gerekirken nasıl olur da terörün her türlüsünü lanetlemek için yürüyen insanlar polis baskısına uğrar, biber gazı yer, dövülür? Ve o hasta iken katılamadığı 23 Nisan törenlerinden bir gün sonra Kutlu doğum haftası etkinliği, Cenaze töreni için aynı gün içinde iki istanbul bir Ankara yapabilecek dirayette olan bir Başbakan nasıl olur da 3-4 saatini yöre halkına ayıramaz da Abd için 3-4 gününü ayırabilir? Hadi o yapabilir de bu kitleden bir kişi de iç dünyasında sorgulamaz mı bu işte bir yanlışlık yok mu diye?

5) Partisinin isminde Adalet, bulunduğu mevkii de kollaması zorunluluğu olan en yüce şey Adalet, İslama inanan Hz. Ömer'i okumuş her kimsenin yüreğinde en önde duran duygunun Adalet olması gereken bir kişi kendisi gibi düşünmeyen her kişiyi nasıl suçlu görebilir? Belki suçludur diyerek nasıl hapislere tıkar, çocuklarının, annelerinin, babalarının, eşlerinin kul haklarını nasıl öder? 

6) Sadece kendi egoları ile Büyük Başkan olmasını hak gören bir zat için nasıl olur da tüm o kelli felli adamlar can siparane bir şekilde bunun en doğru yol olduğunu anlatır? Sadece bir kişiye yönelik istemler bencilce ve yakışıksız değil midir? 

7) Bir aile babası düşünün. Bir süpermarkete 100 TL borcu var. Bir bankadan 300 TL alıyor, evini arabasını arsalarını satıyor bu süpermarkete borcunu ödüyor. Yetmiyor kasaba, manava, bakkala ayrı ayrı borçlanıyor ve çıkıyor mahallenin ortasına akrabaları ile birlikte bizim artık süpermarkete borcumuz yok bakın da akıl alın, gurur duyun bizlerle diye kasım kasım kasılıyor. Bu adama normal zekada herkes gülüp Akıl vermesini Tanrıdan ihsan ederken Türkiye’de bunun bir benzerini en üst düzeyde kişi yaptığında tüm kanallar, kelli felliler bir hafta boyunca bununla gurur duyabiliyor. Bana komik gelen bu durum için Kocaeli sokaklarında kutlama mahiyetinde ayran dağıtmak normal mi?

Ve tüm bu sorular sadece cihat içinde herşey mübahtır ile açıklanabilir mi? 

Mimar Yalçın ERGEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

MAGNUM

  Yalanla kurduğunu, Yalnız kendin yaşarsın. Hayatı yarışma yapanlar, Yaşamayı nasıl başarsın. Duyuldukça adın, Yaşam üzerinden taşar. En iy...